Kayıtlar

2019’da Evi Değiştirir miyiz? Rejim ve Kriz Üzerine Uzun bir Değini

Resim
Ekonomi yönetimi bir kumar oynuyor. Plan işlemezse çok pahalıya patlayacak hamle Kasım ortasında başladı. Bu kumar işleri olduğu gibi sürdürme peşinde. Ancak çok sıkışırsa kısmi düzenlemelere, reformlara hayır demek AKP’nin harcı değil. Bunu görmeden yapılan iktidar eleştirisi, bir piyasalaştırma hamlesiyle, bir hukuk reformuyla işlerin yoluna girdiğini söylemeye izin verir. Daha ötesine geçmemiz gerek. Bu yazıda kısaca Kasım’da başlayan kumarı, mevcut politik ekonomik düzlemi ve yapısal reform önerilerinin sorunlarını göstermek istiyorum. Kasım ayı sonlanmadan önce BETAM öngörüleri açıklandığında bir önceki çeyreğe nazaran sıfır büyümenin beklendiği görüldü. 2018 yılı 3. Çeyreği rakamları henüz bilinmiyor ancak daralmanın sonlandırılamadığı görülürken (Veri açıklandığında çeyreklik yüzde 1,1 daralma çıktı) inşaat sektörü sallanmaktaydı. BDDK’nın Kasım’da daha netleşen hamlesi ve kararları  Varlığa Dayalı Menkul Kıymet piyasasını derinleştirmenin inşaat sektörü açısından kilit önem...

Yeşil Yeni Anlaşma: Bağlam ve sorunlar

Resim
Dünyada ekonomik sorunları, yükselen sağ milliyetçi ve faşizan dalgayı anlamak için kullandığımız sözcükler son on yılda giderek 1930’ları çağrıştırmaya başladı. 1929 Buhranı’yla karşılaştırılabilecek bir küresel kriz sonrasında neoliberalizmin dayattığı çözümsüzlüğe alternatif yanıt geliştirme çabalarının başarısızlığını takiben “sağ popülist” olarak da nitelenen aşırı sağ hareketler daha da güçlendi ve Avrupa’dan başlayarak müesses nizama ortak oldular ya da pazarlık masasına oturabilecek kıvama geldiler. Bu küresel konjonktürde yeni bir çare arayışının ifadesi olan Yeşil Yeni Anlaşma’yı kısaca irdelemek istiyorum. Ancak önce bir parantez açarak sorunlu bir kavram olan popülizmi  iktidar bloku ile yerleşik düzen karşısında bir halk  tarifine girişen ve halkın çıkarlarını kendisinin temsil ettiğini savunan siyasal hareket ve oluşumlar için kullandığımı eklemek isterim.(i) Bu noktada seçkinlerin iktidarına halkçı veya sosyalist bir programla karşı koymaya kalkan sol popülist b...

2019'un Temel İkilemi

Bir önceki yazıda 2018 yılındaki uzlaşmalı vadeli döviz ihaleleri aracılığıyla Merkez Bankası’ndan bankalara kayda değer bir aktarım gerçekleştiğini yazmıştım. Elinde piyasalaştırma çekici ile her soruna finansal derinleşme imkanı olarak bakan düşünme tarzının işlemediğini belirtmiş, üstelik piyasalaştırmacı/finansal derinleşmeci anlayışın krizin ömrünü de uzattığını belirtmiştim. Bu tespiti kısaca açıklayacak ve 2019’un temel ikileminin bir yanda kemer sıkma taahhütleri öte yanda ekonomik çöküşü hafifletmek için devlet harcamalarını artırma baskısı altında kalmaktan kaynaklanacağını vurgulayacağım. ÖNCEKİ GÖSTERGELER Türkiye’de 2018 kur krizinin ilk yansımalarından birisi de kredi hacmindeki hızlı daralma oldu. Bu satırları yazarken eldeki son veri , nominal olarak Temmuz sonu rakamlara dönüşün görüldüğünü ancak, reel olarak daralmanın ağustostan aralık ayına devam ettiğini gösteriyor. Bir öncü gösterge olarak bu rakam Türkiye’de 2018’in son çeyreğinde de ekonomik daralma görüleceğin...

Bugün Piyasa için Ne Yaptın?

Resim
Dünyanın en yüksek politika faizi oranlarından birisi ile eylül ayından başlayarak Türk Lirası’nın değer kaybının bir süreliğine kontrol altına alındığını gördük. Ancak makroekonomik veriler en kötüsünün geride kaldığını söyleyen siyaset yapıcıları yalanlamaya devam ediyor. Ekonomi yönetimi elindeki tek piyasacı çekici sallamaya devam ediyor. Her engelin finansal derinleşme yetersizliği ya da yeterince piyasalaşamama çivisi olarak görülmesi ise aslında işleri zorlaştırıyor. Merkez Bankası’nın (MB) döviz ihaleleriyle bankalara sunduğu eşi görülmedik desteğin arkasında da böyle bir çekiç-çivi hikâyesi yatıyor. BÖYLE DESTEK ZOR BULUNUR MB ileri tarihli uzlaşmalı döviz satım ihalelerine 2017 Kasım’ında başladı. Bu ihaleler firmaların kur riskine karşı korunma taleplerine yanıt üretmeye çalıştı. İsmine rağmen aslında ortada gerçek anlamda döviz satışı yok. MB ihalelerde bankalar ile öngörülen bir kur seviyesi üzerinde anlaşıyor. Örneğin 17 Temmuz 2018’de açılmış olan ve MB’nin 300 milyon do...

Asgari Ücret Ne Kadar Olmalı?

Resim
6 Aralık’ta Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. Türkiye’de asgari ücret ve çok yakınında ücret alan yaklaşık 9 milyon kişiyi doğrudan , bütün çalışan nüfusu ise dolaylı olarak ilgilendiren bir karara ay boyunca sürecek toplantıları takiben imza atarak 2019 yılı için ücret seviyesini tespit edecek. Ekonomi yönetiminin bu sürece nazire yaparcasına bir kumar oynadığını ise birkaç gün önce öğrendik. Söz konusu plana değinerek asgari ücret tartışmasına geçeceğim. SENARYO BİTMİŞ Ekonomi yönetiminin pahalıya patlayacak hamlesi kasım ortasında başladı. Arka planında BETAM öngörülerine göre bir önceki çeyreğe nazaran sıfır büyümenin beklendiği 3’üncü çeyreğin performansı yatıyor. İnşaat sektörü sallanıyor. Reel sektör krizinin kötü kredi politikalarına alet edilen kamu bankalarından başlayarak bir finansal krize uzanma olasılığı gücünü koruyor. Çiğdem Toker’in Çarşamba günü yayınladığı BDDK belgesi , İpotek Teminatlı Menkul Kıymetlere dayanarak çıkartılacak Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (...

Kredi Kartı Borçları Silinsin Mi?

Resim
Bu haftaki grup toplantısında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kredi kartı borçlarının da yeniden yapılandırılacağını ilan etti, açıklama şu şekilde idi: “Ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlarımızın kredi kartı borçları tek bir çatı altında toplanacak. Vatandaşımız hangi bankaya kredi kartı borcu olursa olsun, ister 24 ay ister 60 ay vade ile Ziraat Bankası'ndan alacağı bu krediyle borcunu kapatacak”.  Erdoğan’ın açıklamasından sonra Ziraat Bankası, uygulamaya dair biraz daha geniş bilgi verdi. Buna göre kredi kartı borçlusuna 24 aya kadar aylık yüzde 1,10 ve 60 aya kadar aylık yüzde 1,20 faizle bireysel ihtiyaç kredisi kullandıracak. Yani kredi kartı borçları, ihtiyaç kredisine çevrilecek. Ayrıca banka tarafından yapılan açıklamadan, bu yeniden yapılandırma programının amacının kredi kartı borçlarının daha ödenebilir hale gelmesi olduğunu anlıyoruz.  Bu yazıda bir süredir devam eden borç yapılandırma zincirinin son halkası olan kredi kartı borçlarının yeni...

Yine, Yeni Bir Borç Yapılandırmasıyla Karşınızda

Resim
Türkiye tarihinin en büyük kredi çöküşlerinden birisi halen geride bırakılmadı. Mevcut kredi hacmi rakamlarındaki nominal toparlanmanın henüz bir anlamı bulunmuyor. Bu nedenle Türkiye’de halen işlemeyen kredi kanalını işler kılmak için arayışlar devam ediyor. Bugün açıklanan kredi kartı borcunu ödemekte güçlük çekenlere yönelik yapılandırmada 24 aya kadar yüzde 1,1 faizle, 60 aya kadar yüzde 1,2 faizle yapılandırma haberi de bu arayışın bir ifadesi. Son veriye göre kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı Eylül ayından Ekim ayına yüzde 11 artış sergilemişti. Maliyeti Nedir? Faydalanıcı sayısı netleşmeden yapılandırmanın Ziraat Bankasına ve gelir kaybı ödemeleri aracılığıyla da Hazine’ye ne kadar yük getireceğini net olarak hesaplayamıyoruz. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları 102 milyar TL’yi geçti. Buradaki taksitli kredi kartı borçları da 42 milyar TL civarında bulunuyor. Ancak kart borçlarını ödemekte zorlananlar ifadesi nedeniyle bu yapılandırmanın takibe düşmüş kredi kartla...